25 Aralık 2015 Cuma

MUTSUZ OLMAK/WILHELM SCHMID'I OKUDUNUZ MU?


Kitabın arka kapağını pek okumam. Bu kitabı ve yazarı hiç bilmiyordum. Arka kapağa göz gezdirdiğimde bu kitabı çok seveceğimi anlamıştım. Size sadece kitabın içinden birkaç cümle yazacağım. Kararınızı siz verin. Ben okurken çok keyif aldım.
“Mutluluk önemlidir ama anlam daha önemlidir.”
… “ Ama nasıl bir hayat? Açılmak, temkinle de olsa kendini hayatın belirsizliklerine bırakmak daha caziptir. Bazen de tam da talihsiz hadiseler yeni bakış açılarına imkân verir.”
“ Mutluluğunu sağlığa bağlarsa, bir nezle bile onu mutsuz edebilir. Hep eğlence istiyorsa gönlü, bir saat sıkılmak onu mutsuz etmeye yeter. Hep genç kalmayı istese, yaşlanmak ona daha fazla acı verir. Hayat sırf zevk almak için mi yaşanır?”
“ Ne var ki mutluluğu bir tür daimi zevkte aramak, mutsuz olmanın en emin yoludur.”
Hayatın getirdiği mutluluk ve mutsuzlukları bir bütün olarak kucaklamak gerektiğini ve hayatın değişmez dengelerinin olduğunu bize akıcı bir dille anlatan yazar, mutsuz olmaktan korkmamamız gerektiğini nedenleri anlatıyor. Sohbet tadında bir kitap. İyi okumalar…
 

TÜRKAN/ AYŞE KULİN'İ OKUDUNUZ MU?


       Avuçlarımda sıcacık bir hayat hikâyesi var. Sıcak, samimi ve gurur duyulacak bir hayat hikâyesi… Herkes gibi takdir ettiğim Türkan Saylan’ın hayatını okuduğumda ona olan hayranlığım on kat daha arttı. Ömrünü, ülkesi ve ülkesinin insanları için harcamış; mesleğine âşık bir insan… Bir profesörün insani duygularını kaybetmeden aklın ve vicdanın yolunda hiç yılmadan yürünebileceğini gösterdiği örnek bir hayat Türkan Saylan’ın hayatı.

    Türkan doktor, iki kere vereme yakalanıyor. Biri hamileliği sırasında hem de. Buna rağmen ihtisasını tamamlıyor, yürümeyen iki evlilik bitiriyor. Burs kazanıyor ve İngiltere’ye gidiyor. Bu arada iki çocuğunu da yalnız büyütüyor.  Çapa’da doçent oluyor. İkinci yabancı dil için Fransa’ya gidiyor. Burada Lepra çalışmaları yapıyor. Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıları hastanesinde cüzzam pavyonlarında çalışmaya başlıyor. Cüzzamla Savaş Derneği’ni kuruyor. İngiltere’de bununla ilgili çalışmalar yapıyor ve bunları burada uyguluyor. Bu arada tezini yazıyor ve profesör oluyor, Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde müdürlük yapıyor. İngiltere dermatologlarının ünlü kulübü Dowling Club’ın onur üyesi seçiliyor. Dermatolojinin Anabilim Dalı Başkanlığı’na atanıyor. ÇYDD’yi kuruyor. Anadolu’nun en ücra köşelerinde gönüllü genç doktorlarla cüzzam taramaları yapıyor. Bu insanların iyileşebileceğini ve diğer insanlar gibi sosyal hayatın içerisinde dışlanmadan yaşayabileceğini herkese kanıtlıyor. Sadece bu insanları iyileştirmekle kalmıyor onların hayatlarının geri kalan kısmında da yanında oluyor. İş sahibi yapıyor, yuva kuracaklara yardımcı oluyor, çocukları olduklarında o çocuklara eğitim bursu bularak bir ömür boyu onların yanına oluyor ve Türkan hoca söyle diyor: Çünkü hekimlik acılara eğilmektir, acıları dinlemektir, acıları dindirmektir. Sonsuz özveri ister.  Bence bu söz onun nasıl bir yüreğe sahip olduğunu en acık şekilde bize anlatıyor.

          
   Everest Yayınlarından Ayşe Kulin’in kalemiyle bizlere ulaşan bu biyografik romanı mutlaka okuyun. Okuyun ve aklın ve bilimin ilkelerinden ödün vermeden, hiçbir ideolojinin esiri olmadan nasıl başarılı olunur şahit olun. İyi okumalar…

13 Aralık 2015 Pazar

OTOMATİK PORTAKAL'I OKUDUNUZ MU?



"Tüm hayvanların en zekisi iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenler kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..." diyor yazar. 

Türkiye İş Bankası yayınlarından çıkan kitap geceleyin sokaklarda

8 Aralık 2015 Salı

FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU'YU OKUDUNUZ MU?



İletişim yayınlarından çıkan incecik bir kitap. İncecik ama insanın burnunun direğini sızlatıyor. Yanlış hatırlamıyorsam kitap geçen sene çıktı ve bir çok yerde bu kitabı gördüm. Kapağı ve adı çok dikkatimi çekti.  Ama çok gördüğüm

6 Aralık 2015 Pazar

NIGEL WAEBURTON/ FELSEFENİN KISA TARİHİ OKUDUNUZ MU?

 
 
 
Kitap Alfa Yayınlarından çıkmış. Nigel Warburton, kırktan fazla felsefeci ve düşünürün en can alıcı yönlerini bu kitapta derlemiş. Felsefe pek çoğumuzun gözünü korkutur.  Bize anlaşılmaz, haddimizi aşan bir  alan gibi gelir. Belki de böyle düşünmekte