20 Kasım 2012 Salı

BARIŞ İÇİN BİLİM...


Barış İçin Bilim Uluslararası Konferansı İtalya Dışında İlk Kez Türkiye’de!

2009 yılında Prof. Dr. Umberto Veronesi tarafından, barış için bilimsel ve uygulanabilir çözümler sunmak amacıyla başlatılmış bir proje olan Barış için Bilim Projesi kapsamında Barış İçin Bilim Uluslararası Konferansı, İtalya dışında ilk defa İstanbul’da 3-4 Ekim 2012 tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezinde gerçekleşti.
Konferans, ulusal ve uluslararası bilimadamlarının, akademisyenlerin, ilgili kamu kurumlarının “Barış ve Bilim”e dair toplumsal, ekonomik, siyasi ve sağlık ile ilgili sorunları tartışabileceği, çözüm önerileri ve deneyimleri paylaşabileceği etkinlikler şeklinde planlandı. Konferans kapsamında, bu yıl Türkiye’nin Ortadoğu ve dünya üzerinde “Barış” konusunda stratejik rol oynadığı belirtildi. Konferansın amacı; Türkiye ve Dünya’da barışa yaklaşımda ve çözüm arayışlarında ortak bakış ve dil birliği oluşturmak, ortak girişimlerde bulunmak, bilimin barış yararına yükümlülüklerinin altını çizmek, mevcut girişimleri desteklemek ve diyalogu güçlendirmek olarak belirtildi. 

20 Temmuz 2012 Cuma

Resim yazısı ekle
ULUSAL DRAMA SEMİNERİ



PTT ve Kitap Network işbirliği ile artık kitaplara ulaşmak çok kolay, üstelik Kargo Bedava ! Çok yakında hizmetinizde.

Ayrıntılar için | Ptt Kitap | sayfasına katılabilirsiniz...

9 Temmuz 2012 Pazartesi


Okunmayınca yazıları silinen kitap.

Kitap okuma hızını ve satışlarını aynı anda artırmak için ilginç bir yöntem geliştirildi. Arjantinli yayınevi Eterna Cadencia , Latin yazarların antolojisini yayınladığı kitabı aldıktan 2 ay içinde okunmazsa içerisindeki yazıları siliniyor.

Kampanyanın adı “The Book That Can’t Wait” (Bekleyemeyen Kitap). Arjantin yayınevi Eterna Cadencia‘nin Latin Amerika’dan yeni yazarları ve eserlerini tanıttığı kitap için hayata geçirilen projede, kitabı satın alan kişi onu iki ay içinde okuyup bitirmek zorunda. Çünkü Özel bir mürekkep kullanılarak basılan kitabın yazıları güneş ve hava ile temas ettiğinde silinmeye başlıyor. İki ay içerisinde kitap tamamen boş sayfalardan ibaret hale geliyor.

Okuyucunun devamlı kitap okumayı ertelemesinin önüne geçen ve böylece yazarların ikinci kitaplarını da çıkarabilmesine yardımcı olmayı hedefleyen kampanya, gazete dergi ve televizyonlarda adından sıkça bahsettirerek yayınevinin satışlarını yüzde 40 arttırdı.

Projenin tanıtım videosunda videosunda "İlk denemesinde okuyamayanlar bir daha asla okuma şansı bulamayacak." sloganını kullanan yayınevi, bu konsepti ikinci baskısını yapmayacak kitaplar için kullanacağını duyurdu.

Kitabın ilk baskısı piyasaya çıktığı gün tükenirken, binlerce yeni sipariş verildi.

Kaynak: Hürriyet.

11 Haziran 2012 Pazartesi


TÜSEV'den yeni bir proje: Bağışçılığı Geliştirme Projesi

TÜSEV; Türk Filantropi Vakfı ve C.S. Mott Vakfı’nın sağlamış olduğu mali destek ile kurumsal bağışçılığı ve bağışçılık kültürünü teşvik etmek, bağışçılığı çerçeveleyen yasal ve mali alt yapıyı geliştirmek üzere bir proje başlattı. Proje kapsamında, hibe programı oluşturmak isteyen vakıflar ile bağışçılık stratejisi geliştirmekte olan şirketler TÜSEV’den teknik destek alabiliyorlar. Bulundukları bölgelerde kamusal faydayı ilerletmek için sosyal yatırım yapmayı düşünen yerel iş liderleri, bağışlarını en etkili şekilde kullanabilmeleri için TÜSEV’in koçluk hizmetinden faydalanabiliyorlar. TÜSEV ayrıca kaynak geliştirmede etkili ve yenilikçi araçlar kullanan, bağışçılara çeşitli bağış seçenekleri sunan dernek ve vakıflardan başarı öykülerini topluyor; şirket, vakıf ve bireylerin farklı bağışçılık uygulamalarını inceliyor. Bu iyi örneklerden ve dünyadaki eğilimlerden yola çıkarak hazırlanacak olan bağışçılık rehberi ve Türkiye’de bağışçılığın durumu araştırmasının çıktıları 2012 yılı içinde Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar) ve bağışçılara sunulmuş olacak.
Bağışçılığı Geliştirme Projesi hakkında daha detaylı bilgi için tıklayınız:

Eğitimde İnovasyon Konferansı: Öğrenme Bilimini Eğitim Uygulamaları ve Politikalarıyla İlişkilendirmek

ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF) ve OECD Eğitim Araştırmaları ve İnovasyon Merkezi (CERI) tarafından ocak ayında gerçekleştirilen "Eğitimde İnovasyon Konferansı", çeşitli disiplinlerden bilim insanlarının buluşlarını ve fikirlerini paylaştıkları, eğitim uygulayıcılarının ve politika yapıcıların bir araya geldiği uluslararası nitelikte interaktif bir platform olma özelliği taşıyor.
Eğitimde İnovasyon Konferansı; araştırmacılar, uygulayıcılar ve politika yapıcılar arasındaki diyalogu teşvik ederek insan beyninde öğrenmenin nasıl gerçekleştiği konusu üzerine yapılan son araştırmaların geniş çapta yaygınlaşmasını sağlamak; bu alandaki uluslararası iletişim ağını desteklemek; Amerikalı araştırmacılar ve uluslararası meslektaşları arasında yeni işbirlikleri oluşmasını teşvik ederek, birleştirici, küresel ve disiplinler arası bir niteliği olan öğrenme bilimine hareket kazandırmak amacıyla gerçekleştirildi.
Konferansta ele alınan konular arasında:
- Öğrenmenin sosyal temelleri
- Klişeleşmiş yargıların matematik öğrenimi üzerindeki etkisi
- İlk gençlik çağındaki çocuklarda medya kullanımı ve sosyal iyi olma hali
- Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik öğreniminde eğitim teknolojileri
- Matematik öğreniminde bilişsel ve duygusal etkileşim
- Matematik ve fen bilimlerinin öğrenme araştırmalarında yenilikçi öğretim yaklaşımları gibi başlıklar bulunuyor.
Konferansa ilişkin dokümanlara ulaşmak için aşağıdaki bağlantı adresine tıklayınız:

Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında "Eğitimde İşbirliği Protokolü" imzalandı

Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında "Eğitimde Fatih Projesi İşbirliği Protokolü" ve "Eğitimde İşbirliği Protokolü" imzalandı. Söz konusu protokollerle, TÜBİTAK'ın sahip olduğu bilgi, tecrübe ve teknoloji kapasitesini MEB ile daha yoğun ve sistemli şekilde paylaşmaya başlayacağı bildirildi.
FATİH Projesi kapsamında gerekli teknik çalışmaların yapılabilmesi amacıyla teknik personel desteğinin sağlanması; proje kapsamında temin edilecek donanımlar ve yazılımlar için teknik şartnamelerin oluşturulması; içeriklerin öğrenci ve öğretmenlere ulaştırılmasında uygun yöntemin belirlenmesi ve buna uygun yazılımların geliştirilmesi; içeriklerin dağıtımında ihtiyaç duyulan uygun donanım altyapısının belirlenmesi; akıllı tahta ve tabletlerde kullanılacak içeriklere ait yönetim ve güvenlik yazılımlarının geliştirilmesi; eğitimde FATİH Projesiyle ilgili teknik altyapı kapsamında ihtiyaç duyulan diğer Ar-Ge faaliyetlerinin yapılması, Eğitimde FATİH Projesi İşbirliği Protokolü kapsamında yapılacak işler olarak sıralanıyor. Ayrıca TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik, Meraklı Minik gibi dergilerinin FATİH Projesi kapsamında tüm öğrencilere ücretsiz olarak açılacağı kaydedildi.
"Eğitimde İşbirliği Protokolü" kapsamında ise müfredata uygun dijital içeriklerin geliştirilmesi, hazırlanması ve öğrencilerin erişimine sunulması, yurtdışı burs programlarının yeniden yapılanmasına yönelik çalışmaların yapılması, temel ve ortaöğretimde bilim kültürünün geliştirilmesine yönelik bilim fuarlarının düzenlenmesi, fen bilimleri, bilişim teknolojileri, teknoloji ve tasarım ile matematik öğretim programlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması, öğrencilerin analitik düşünme becerilerini artıracak eğitim içeriklerinin geliştirilmesi, temel ve ortaöğretim seviyesindeki İngilizce öğretim sistemi üstüne araştırmalar yapılarak alternatif öğretim modellerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
Söz konusu işbirliği protokollerine ilişkin daha detaylı bilgi için tıklayınız:

Resim yazısı ekle

Onlar karne aldılar, beni de benden aldılar... Kuzucukları çok özleyeceğim...

Ben ne zaman
Öyle durup dururken
Öyle damdan düşer gibi
Açıp seni okumaya başlasam
Anlıyorum ki,
Bahar gelmiş
Anlıyorum ki,
Kaçmak sürüklenmek vakti
Dolaşmak galatada hisarda
Bırakmak işi gücü
Unutmak ekmeği tuzu
Çıkarıp potinleri
Denize daldırmak vakti
Yalın ayakları.
Ben ne zaman
Öyle durup dururken,
Öyle damdan düşer gibi
Açıp seni okumaya başlasam
Anlıyorum ki
Mahvolmuşum…

| Orhan Veli Kanık |

24 Mayıs 2012 Perşembe


Kültür Bakanlığı 2012 yılını Çin Kültür Yılı ilan etti

Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2009 yılında Çin'e yaptığı ziyaret sırasında, Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hu Jintao'yla iki ülkede karşılıklı kültür yılı etkinlikleri düzenlenmesi konusunda fikir birliğine varılmıştı. Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun 2010 yılında Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında da "Türkiye'de 2012 Çin Kültür Yılı" ve "Çin'de 2013 Türk Kültür Yılı" etkinliklerinin yapılması kararlaştırılmıştı.
Bu doğrultuda ilan edilen "Türkiye'de 2012 Çin Kültür Yılı" kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, Ankara ve İstanbul gibi kentlerde bir dizi etkinlik yürütüyor. "Çin Kültür Yılı" etkinlikleri Aralık 2011'de Ankara'da yapılan "İpek Yolu'ndan Yeni Sesler" adlı gösteri ve "Renklerle İpek Yolu" sergisinin açılmasıyla başladı. Açılış törenine Çin'den 6 kişilik bir kültür heyeti katıldı. 2012 yılındaki organizasyonlar kapsamında yapılan ve yapılması planlanan etkinliklere birkaç örnek vermek gerekirse, akla ilk gelen etkinlikler şunlar:
- Ocak ve şubat aylarında "Neşeli Bahar Bayramı" adlı kültür etkinlikleri dizisi,
- Nisanda "Çin Film Festivali" ve 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği'nde konuk ülke olarak Çin gösterileri,
- Mayıs ile temmuz ayları arasında "İstanbul Uluslararası Sanat Festivali"nde yine konuk ülke olarak Çin gösterileri,
- Eylülde "Çin Çağdaş Sanatlar Sergisi" ve "Dunhuang Sanat Sergisi",
- Ekimde iki ülkenin ulusal bayram kutlamaları,
- Aralıkta "Çin Kültür Yılı Kapanış Töreni"
"Türkiye'de 2012 Çin Kültür Yılı" organizasyonlarına ilişkin detaylı bilgi edinmek için tıklayınız:

UNICEF, "Dünya Çocuklarının Durumu 2012" raporunu yayımladı

Önümüzdeki birkaç yıl içinde, tarihte ilk defa, dünyadaki çocukların büyük bir çoğunluğu bir kentte veya kasabada büyüyor olacak. Günümüzde bir milyardan fazla çocuk kentlerde yaşıyor ve kent nüfusunda yaşanan artışın % 60'ını kentlerde doğan çocuk nüfusu oluşturuyor. Kentlerde yaşayan her üç kişiden biri yaşamını fakir mahallelerde sürdürüyor, bu sayı Afrika kıtasında her 10 kişiden 6 kişi olarak kaydediliyor. Kentler pek çok çocuğa, okul, sağlık merkezi gibi temel yaşamsal olanakları sunuyor; ancak çocuklar, maruz kaldıkları ayrımcılık ve yoksulluk gibi etkenler yüzünden bu hizmetlerin dışında bırakılıyor, böylece potansiyellerine erişebilecekleri olanaklar ellerinden alınmış oluyor.
Kentlerin yoksul mahallelerinde yaşayan çocukların içinde bulundukları yoksunluk durumu, zengin ve yoksul tüm kent sakinlerini aynı yere koyan istatistik ölçümleriyle örtülebiliyor. Dolayısıyla, kentsel politikalar belirlenip kaynak tahsisi yapılırken bu tür istatistiklerin kullanılması, en yoksul kesimlerin ihtiyaçlarının gözden kaçırılmasına yol açabiliyor.
UNICEF'in "Dünya Çocuklarının Durumu 2012: Kentsel Dünyada Çocuklar" raporu; çocukların kent planlamasının merkezine yerleştirilmesi, hizmetlerin herkese ulaştırılacak şekilde geliştirilip yaygınlaştırılması, kent yoksulluğu sorununun çözümü için toplum temelli çabalara daha fazla önem verilmesi çağrısında bulunuyor.
"Dünya Çocuklarının Durumu 2012: Kentsel Dünyada Çocuklar" raporuna ulaşmak için tıklayınız:
Hazırlayan: UNICEF
Şubat 2012
156 sayfa












BU SENE YAPTIĞIMIZ PANOLARIN BİR KISMI...


AŞK! ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR DİNLETİSİYDİ. BİRDE İNSANIN ÖĞRENCİSİNİ ORADA GÖRMEK BAŞARISINA ŞAHİT OLMAK NE GURUR VERİCİ...

22 Mayıs 2012 Salı


Her gecenin leyle i kadr
Her kişinin hızır olmadığını anladığımda
Kırılıyorum...

- İsmet ÖZEL -

19 Mayıs 2012 Cumartesi


'Güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. Kimse sizin için canını vermez. Buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. Çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum ...odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. Yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur.
Çünkü benim gülümdür o..
"-Sizin orada insanlar, dedi Küçük Prens ,
bir bahçenin içinde binlerce gül yetiştiriyorlar;
ama yine de aradıklarını bulamıyorlar.
-Doğru, bulamıyorlar, dedim.
-Aslında aradıkları tek bir gül de
ya da bir damla suda bulunabilir.
-Evet, haklısın,dedim.
-Ama kördür gözler.
İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçekleri görebilir..."

13 Mayıs 2012 Pazar

Her insanın bir öyküsü vardır ama her insanın bir şiiri yoktur. Özdemir Asaf
Merhaba...
Bütün annelerin anneler günü kutlu olsun...