Barış Bıçakçı'yı çok severim. Onun kitaplarında derin bir anlam ve duygu sarmalı vardır. Okumadığım birkaç kitabı daha var fakat okumasam da onun kitaplarını sonuna kadar tavsiye edebilirim. Bu kitapta da olduğu gibi hiç bir kitabını okumaktan pişman olmadım. Şu anda içimden tezahürat etmek geldi.
Neyse asıl konumuza dönelim. Kitap İletişim Yayınlarından çıkmış. Yazar çocukluk anılarını, yetişkin haliyle çocukluk yıllarının masum avuç içleriyle yazmış.Bir solukta okuyacağınız bir anı birikintisi... Hikayeleri okurken kendi çocukluğum gözlerimin önünden geçti. Sanki o çocuk benim arkadaşımdı ya da beraber yaşadık onun başından geçenleri ya da ne bileyim işte o, olayları yaşarken ben de aynı zaman diliminde orada bir yerle onu izliyordum. Çocuk gözü nasıl görür? Çocuk beyni nasıl düşünür? Çocuk kalbi nasıl atar? Çocuk ruhu nasıl yaşar? Bizler bazen hiç çocuk olmamışcasına bunları unutuyoruz. Yazarın bu kitabı harika bir geri dönüş olmuş. Okumaktan asla pişman olmayacağınız muhteşem bir yolculuk.
İyi okumalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder