Oxford Yılın Kelimesini Seçti

Oxford Sözlükleri bu yıl ilk defa yılın kelimesi olarak bir sözcük yerine bir piktografı seçti. Gülmekten gözleri yaşaran bu piktograf, farklı alanlardaki rakiplerinin arasından 2015'in ruh ve zihin halini çok iyi yansıttığı gerekçesiyle sıyrıldı.

Emoji diye anılan bu ifadeler ilk kez 1990'larda kullanılmaya başlandı ve günümüze dek kullanım alanını muazzam biçimde artırdı. Oxford Üniversitesi Yayınları, SwiftKey ile bir işbirliği yaparak emojilerin 2015'te dünya çapındaki yaygınlığını araştırdı. Buna göre toplam emojilerin yüzde 20'si Büyük Britanya'da, yüzde 17'si ise ABD'de kullanılıyor. Araştırma gösteriyor ki, Britanya'da kullanılan emoji miktarı 2014'e göre yüzde dört, ABD'de ise yüzde dokuz artış gösterdi. Halbuki bu ifadeler İngilizceye 1997 yılında girmişti.

Emoji kelimesi tüm dünya dillerine Japoncadan geçti. "Resim + harf" anlamına geliyor. Emojiler günümüzde sadece gençler ya da ergenler arasında yaygın değil. Örneğin Hillary Clinton takipçilerinden öğrenci kredisi borçlarının onlara ne hissettirdiğini üç emoji ile anlatmasını isteyebiliyor. Yılın kelimesi seçilen ifade ise ünlüler arasında da yaygın.

---

Kaynak: Oxford Dictionaries Blog ,
 

Kaynak:

http://www.sabitfikir.com/haber/oxford-yilin-kelimesini-secti

 

YAZILACAK YIĞINLAR

    
                          Yazmak… Nereden başlamak gerektiğini bilmediğim ve en sonunda ne olursa yazmayla karar verdiğim altı ve üstü boşluk olan eylem. Yazılanları çok okudum ve şöyle düşündüm

İNTìHAR DÜKKANI/ JEAN TEULÉ OKUDUNUZ MU?

                 Hani  bir dükkana girersiniz de aklinizda bir sey varken cok baska bir sey alir cikarsiniz ya iste bu kitaba buna benzer bir durumda sahip oldum. Kitap almak icin girdiğim dukkandan

ODAMDA YOLCULUK/ XAVIER DE MAISTRE'Yİ OKUDUNUZ MU?

   Kırmızı kedi yayınlarından çıkan kitap Fransız edebiyatı klasiklerindendir.Yazarı daha önce hiç duymamıştım. Bu sebeple hayat hikayesine küçük bir göz attım. Kitabından da anlaşılacağı üzere çok ilginç bir insan ve ilginç bir hayatı olmuş. Yazar 1763'te Sardinya Krallığına bağlı Savoie Dükanlığı'nda dünyaya gelmiş. Balona binip gökyüzüne ilk yükselenlerden biri olmuştur.Yazar bu kitabi yaptığı bir düello sonucunda kırk iki günlük hapis cezasına çarptirildigi surede yazmistir. Kitabi okuyacak olanlar eger bir romanla karsilacaklarini saniyorlarsa yanilirlar. Beden ve ruhu birbirinden ayiran yazar, tutsakligin sadece maddesel olabilecegini bu kitapla kanitlamis. Tutsakligi ironik bir dille anlatirken yazarin bir oda icerisinde oldugunu tamamen unutuyorsunuz. Yazar yolculugu sirasinda bazen okuyucuyla konusuyor ve geri donusler yapiyor ve hatasi oldugunda kendini duzeltiyor. Bir kitap ancak bu kadar dar bir mekanda bu kadar ozgurce yazilir. Yazarin yolculugu sirasinda kendinizi unutacaginiz muthis bir kitap. Bu arada ceviri dili de cok guzel ve akici. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

UYURGEZER ANILAR/KATHLEEN ALCOTT OKUDUNUZ MU?

     

                      Martı yayınlarından çıkan kitap yazarın ilk kitabıdır.İki aile ve onların çocukları arasında geçen duygu karmaşasını Ida'nın ağzından anlatıyor. Açıkca söylemek gerekirse kitap beni çok çekmedi. Çeviri dilinden kaynaklanmış da olabilir. Kitap bölüm bölüm sürükleyici oluyor. Sonu güzel bağlanmış. Belki siz benden daha çok seversiniz.
İyi okumalar...